28 Eylül 20l0 tarihli yazınızı okudum. Esasen sizi Türkiye Gazetesinde yazdığınız dönemlerden beri takip etmekteyim. Bugünkü yazınızda  ortaya koyduğunuz soruların cevabını Genel Başkanımız Nuri Gürgür’den beklemektesiniz. Ancak, onun da iznini alarak, yazının da öznesi olduğum için, cevabı ben veriyorum. Ümit ederim ki, sizin için bilginin doğrusu önemlidir; cevap veren makam değil.

Peşinen ifade edeyim ki, tamamen bilgi eksikliğinden kaynaklanan bu soruları sorduğunuz ve bana bazı hususları açıklama fırsatı verdiğiniz için size müteşekkirim.

1.    Cezmi Bayram 25 yıldır Türk Ocakları İstanbul  Şubesi başkanıdır. 40 sene evvel de Ankara Şubesi başkanı idi. 50  yıla yakın süredir de Türk Milliyetçiliği ülküsünün neferi olarak faaliyet göstermektedir. Henüz üniversite son sınıf öğrencisi iken çıkardığı Ocak Dergisinde Komünizm
21. Yüzyıla Çıkamayacaktır yazısındaki sezginin gerçekleşmesinin bahtiyarlığı içindedir. Türk Birliği ülküsünün gerçekleşmesinin adımları olarak Türkiye Cumhuriyeti  bayrağının yanına altı Türk Bayrağının daha eklendiğini görmenin şükrünü taşımaktadır.
2.    Katıldığım toplantının adı Türkiye’nin Büyük Çatısıdır. Bu toplantılar Ekopolitik Derneği tarafından düzenlenmektedir. Derneğin peşin hiçbir ideolojik yönü yoktur. Maksadı farklı görüşteki kişileri bir araya getirecek bir zemin hazırlamaktır. Bu toplantılara yazınızda bahsettiğiniz isimlerin çoğu birer kere katılmışlardır. Başka katılanlar da vardır: Prof. Dr. Vedat Bilgin, Avni Özgürel, Durmuş Hocaoğlu, Musa Serdar Çelebi, Mete Yarar vs.

3. Cezmi Bayram, bu toplantılar çerçevesinde, Hakkâri’ye de gitmiştir ve özetle şu hususları dile getirmiştir:
Türkiye’nin büyük çatısının adı Türk Milletidir. Türk Milleti, Cumhuriyetin Kurucu anlaşması Lozan’a göre bütün Müslüman vatandaşlarımızın adıdır. Daha sonra Anayasamızla bütün vatandaşlarımız Türk olarak adlandırılmıştır. Türklüğü bir etnik kimlik haline dönüştürerek, Türkiye’nin bütünlüğünü sağlamak mümkün değildir. Farklılıklarımızı değil, müştereklerimizi ortaya koymalıyız. Ortak inancımız, ortak müziğimiz, ortak örflerimiz vardır. İnsan hayatının, doğumdan ölüme her  dönemini ayni şekildeki törenlerle ihya etmekteyiz. Sadece ortak geçmişimiz  değil, ayni
zamanda Milletimizin ortak büyük geleceği vardır. Bu geleceği müştereken inşa edeceğiz. Bu vatanın
bütünlüğünden kastımız sadece coğrafyanın bütünlüğü değil, coğrafya üzerinde yaşayan bütün fertlerin birliğidir.
Hakkâri’de halka açık toplantıda da,  “Türk Ocaklarının Hars Heyeti Başkanı  Ziya Gökalp milleti, ‘halkımızın tabiri ile dili dilime, dini dinime benzeyendir’ şeklinde tarif etmiştir.” Yani Türkçe konuşan ve Müslüman olan Türk’tür. Bu manada hepiniz Türk’sünüz ve ben her Türk milleti dediğimde bu salonda bulunan herkesi kastediyorum şeklinde konuştum. Düğüne katılarak halaya da iştirak ettim.
Konuşmama salondan herhangi bir menfi tepki gelmediği gibi, biz oradan ayrıldıktan sonra müspet yankıları olmuştur. Benim, bir Türk milliyetçisi olarak, Türk Ocağı Başkanı olarak  ziyaretim ve konuşmam,  Türk Milletinin beraber yaşama arzu ve iradesinin müşahhas ifade kabul edilmiştir.

4.Cezmi Bayram, bu toplantılara bu ve benzeri görüşleri açıklamak için katılmaktadır. Yoksa dolgu malzemesi olmak için değil.

Ümit ederim yazınızdaki vaadinizi tutar ve bu açıklamayı yayınlarsınız.

Saygılarımla.

Dr. Cezmi Bayram

Türk Ocakları İstanbul Şubesi Başkanı