İstanbul Türk Ocağı Gençlik Kollarının bu sene her ay periyodik olarak düzenlediği gençlik sempozyumlarının altıncısıolan “Gençmişten Günümüze Türk Edebiyatı” konulu sempozyum 27 Nisan Pazar günü 12.30’da İstanbul Türk Ocağı Gençlik Kolları Başkanı Barış Onur SARGIN’ın açılış konuşmasıyla başladı. Açılış konuşmasının ardından ilk oturumda Sadi Karademir “Yakın Dönem Türk Şiiri” konulu, "15. Ve 16. Yüzyılda Tarih Yazıcılığı ve Edebiyat ilişkisi" isimli sunumunu yaptı. Ardından konuşmacılar konukların sorularını cevapladı. Sempozyum’un II. Oturumu saat 13.30’da başladı. İlk konuşmacı Nuri Civelek “Kemal Tahir Romanlarında Siyasi Mücadele” konulu sunumunu yaptı. İkinci konuşmacı Halime Karataş ise “Türkiye ve Orta Asya Edebi İlişkileri” adlı konuşmasını yaptı. Soru cevap faslından sonra ikinci oturum başkanın Hulusi Girgin’in katılımcı dinleyicilere teşekkürü ile sona erdi. “Gençmişten Günümüze Türk Edebiyatı” konulu sempozyumun son oturumu saat 14.30 daRahime Alandağ’ın “ Dede Korkut’tan Öğütler” İsimli tebliğsi ile başladı.
İsmail Gaspıralı Müze-Kütüphane Projesi
İstanbul Türk Ocağı, Kırım’da, ‘Dilde, fikirde, işte birlik’ şiarıyla Türk Dünyasına yol gösteren Kırımlı İsmail Bey Gaspıralı mirasının elden ele, gönülden gönüle dolaşmasına vesile olacak bir meşale yakıyor. Kırım Tatar ve Türk Filolojisi Fakültesi bünyesinde hayata geçirilmesi plânlanan müze-kütüphane projesi, İsmail Gaspıralı’nın hayatıyla ilgili arşiv belgelerinin ve koleksiyonunun korunması için ve Kırım Tatar edebiyatının meselelerinde ilmî araştırma yapmak isteyenlere daha iyi imkânlar sunacak. İstanbul Türk Ocağı Başkanı Dr. Cezmi BAYRAM, projenin amacını “İsmayil Gaspıralı’nın eserlerine dayanarak, Kırım’ın tarihî derinliğinde Kırım Tatarlarının tarihi, kültür ve edebiyatını yaymak ve aynı zamanda zor günler geçiren Kırım Türklerinin kişiliğini ve tarihe olan sevgilerini geliştirmek olarak” açıkladı.
Türk milletinin varoluş mücadelesi verdiği Millî Mücadelemizi yürüten kahraman ve gazi Meclisimizin açılışının 94. Yıldönümünde Başbakanlık, 1915 olaylarının yol açtığı sonuçlardan dolayı o hadiselerde hayatlarını kaybeden Ermenilerin torunlarına bir taziye mesajı yayınlamıştır.
Bu mesajın muhtevası bir yana, 23 Nisan günü yayınlanmış olması haklı tepkilere yol açmıştır. Türk milletinin varlığına kasteden emperyalist güçlerle işbirliği içinde, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devletini arkadan hançerleyen Taşnak ve Hınçak çetelerinin sebebiyet verdiği tehcirin olumsuz sonuçlarının sorumluluğunu ecdadımıza yüklemek, “incitme yazıktır atanı” diye haykıran İstiklal Marşı şairinin kemiklerini sızlatmıştır.
Paralel yapı, hukuk devleti, yolsuzluk tartışmaları arasında mahallî seçimleri gerçekleştiren Türkiye, seçimlerin hemen akabinde Cumhurbaşkanlığı seçimi odaklı yoğun bir tartışma gündemine geçti. Gerilim ve kutuplaşma siyasetinin kaçınılmaz hale geldiği/getirildiği bu süreçte temel değerlerimiz büyük bir tahribata uğradı. Anayasa tartışmaları sürecinde en çok tahrif edilen kavram Türklük, Türk millet kavramı olmuştu. 17 Aralık sürecinde ise hukuk devleti, adalet, dinî ve manevî değerler, onları temsil iddiasıyla siyaset yapan veya sosyal, kültürel alanlarda hizmet eden kesimler arasında cereyan eden şiddetli kavgalar neticesinde büyük yara aldı. Elbette Cenab-ı Allah’ın peygamberimiz aracılığıyla insanlığa tebliğ ettiği ve milletimizin büyük bir samimiyetle benimseyip özümsediği dinimiz, aslî değerleri ve ilkeleri itibariyle sapasağlam duruyor. Bizim kastettiğimiz halkın din algısında meydana gelen olumsuzluklar ve toplumda dinî değerlerin itibarsızlaştırılması için pusuda bekleyenlere verilen fırsattır.
Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin (ESKADER) 2013 Kültür Sanat Ödülleri, 26 Nisan Cumartesi günü Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
İstanbul Türk Ocağı Başkanı Dr. Cezmi Bayram 'Türk Milliyetçiliğinin Tarihi Seyri Yeni Hedefleri' adlı eseriyle Düşünce alanında, İstanbul Türk Ocağı Hars Heyeti üyesi Prof. Dr. Ahmed Güner Sayar, 'Abdülbaki Gölpınarlı' adlı eseriyle Biyografi alanında ödüle layık görüldü.