Türk Ocakları ile Marmara Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenledikleri Avrasya'da Türk Dili ve Tarihi Eğitimi Uluslararası Sempozyumu geniş bir katılımla başladı. 

Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi'nde düzenlenen “Avrasya'da Türk Dili ve Tarihi Eğitimi Uluslararası Sempozyumu”na; Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Gül, Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Türk Ocakları İstanbul Şubesi Başkanı Cezmi Bayram ile çok sayıda bilimadamı ve üniversite öğrencisi katıldı.

M. KEMAL SALLI

Türk Ocakları ile Marmara Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenledikleri Avrasya'da Türk Dili ve Tarihi Eğitimi Uluslararası Sempozyumu geniş bir katılımla başladı. 

Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi'nde düzenlenen “Avrasya'da Türk Dili ve Tarihi Eğitimi Uluslararası Sempozyumu”na; Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Gül, Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Türk Ocakları İstanbul Şubesi Başkanı Cezmi Bayram ile çok sayıda bilimadamı ve üniversite öğrencisi katıldı.

Sempozyumda konuşan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Talim ve Terbiye Kurulu'nun bütün tarih eğitimi konusunda çok köklü bir yeniden değerlendirme çalışması içerisinde olduğunu söyledi ve önemli bir açıklmada bulundu.

Sempozyumun kendilerine ve çok sayıda çalışmaya ışık tutacağını, Türk dili ve tarihi açısından yapılacak sunumların ülkeye ve Milli Eğitim Bakanlığına yararlı olacağını söyleyen Bakan Avcı, "Az laf, çok iş" sloganıyla hareket ettiklerini belirterek,"Az laf çok iş doğrultusunda Türkiye'nin başka yerlerinde güzel işler oluyor, inşallah olacak" dedi.

Sempozyumu şölen olarak nitelendiren Avcı, "Bu şölenin bize bakanlığımıza ışık tutacağına inanıyorum. Çocuklarımıza Türk dilini, tarihini nasıl öğretmemiz gerektiği konusunda burada yapılacak olan sunumlar bizim için gerçekten yararlı olacak.

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu evvelki yıl tarihinde ilk defa Türkçe konuşan ülkeler milli komisyonlarını Ankara'da bir araya getirdi. Bu toplantının 2’ncisi bu yıl 2 Eylül 2013’te Eskişehir’de yapılacak. Bu şölendeki karar ve konuların oraya taşınmasının yararlı olacağını düşünüyorum" diye konuştu.


MİLLİ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI. ''TARİH KİTAPLARI GÖZDEN GEÇİRİLİYOR''
Milli Eğitim Bakanı Avcı, uluslararası olması nedeniyle, bu sempozyumda alınacak kararların, hem bakanlık hem de kardeş ülkelerin eğitim bakanlıklarında alınacak kararlarda, ortak tarih ve şive konusunda yol gösterici olacağını dile getirerek, şunları söyledi:
"Talim Terbiye Kurulumuz, ortak tarih ve tarih eğitimi konusunda çok köklü bir yeniden değerlendirme içerisinde. Her düzeydeki tarih kitaplarımız elden geçirilecek ve ne yazık ki bizi birleştirmesi beklenen, ancak tam tersi zaman zaman bizi ayıran ifadelerin bu kitaplardan temizlenmesi ve tüm millete hitap edecek, tüm milletin başarılarını ihtiva edecek tarih kitaplarının yazımı konusunda Talim Terbiye Kurulumuz çok kapsamlı bir çalışma içerisinde. İnşallah bu çalışmanın bundan sonraki merhalelerinde de bu sempozyumun, bu şölenin verimleriyle birlikte güzel bir iş birliği ortamı doğacak.”

Bakan Avcı'nın konuşmasında, "Tarih kitapları yeniden yazılacak" açıklaması merak uyandırdı. Toplantı sonrasında gazetecilerin bu konuda sordukları sorulara Bakan Avcı şöyle yanıtladı:

  • ·"Tarih kitaplarında ne gibi düzenleme bekleniyor, hangi konular çıkarılacak veya eklenecek?" sorusuna karşılık, konuları tek tek, tema halinde sayamayacağını belirterek, "Tarih kitapları tek tek elden geçiriliyor. Her düzeydeki tarih kitapları bütünlük içerisinde birbirini tamamlayacak bir anlayışla yeniden hazırlanıyor."

    Gazetecilerin,"Sizi rahatsız eden bir unsur var mı?" sorusunu Bakan Avcı, "Çok, çok var" şeklinde yanıtladı.

    İSTANBUL TÜRK OCAKLARI BAŞKANI CEZMİ BAYRAM: “Türk Ocakları, Türk milletin saadet ve selametini beşeriyetin selametinde görür”

Sempozyumda bir konuşma yapan Türk Ocakları İstanbul Şube Başkanı Cezmi Bayram, Türk Ocakları’nın kuruluş amacı ve hedeflerini kısaca şöyle anlattı:  

“Türk Ocakları 1912 yılında, Balkan faciasının sonunda, Osmanlı İmparatorluğu'nun, devletimizin dağılmaya başladığı bir dönemde, o günün aydınları, özellikle genç Tıbbiyeliler ki, o gençlerin okudukları binalar şimdi Marmara Üniversitesi’nin binasıdır. Hukuk Fakültesi, Eczacılık Fakültesi o binadadır. O gençler bu üniversitenin yakınında, Karacaahmet Mezarlığı’nda gizli toplantılar yaparak Türk Ocakları’nın kurulmasını sağlamışlardır.

Türk Ocakları'nın amacı, o dönemde, Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalayan etnik milliyetçiliğe karşı toplayıcı, bütünleştirici bir milliyetçilik anlayışını ortaya koyarak, devletin dağılmasını önlemek, olabildiğince milli sınırlar içerisinde, milletimizin geleceğini temin etmekti.”

Türk Ocakları’nın kuruluş amacına ve tüzüğüne dikkat çeken ve tüzüğünde İki önemli nokta olduğunu vurgulayan Cezmi Bayram, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tüzükte, ‘Türk Ocakları, Türk milletinin saadet ve selametini beşeriyetin selametinde görür’ der. Bu çok önemlidir.

Bugün milliyetçilik üzerine Batı dünyasından yaptıkları tercümelerle eser yazanlar, Türk milliyetçiğinin başlangıçta ortaya koyduğu esası hep görmezden gelmektedirler. Çünkü, o milliyetçiliklerde "öteki" vardır. O milliyetçiliklerde "düşman" vardır, ama Türk milliyetçiliğinde bu yoktur. Çünkü Türk milliyetçiliği, Türk devletini devam ettirme anlayışıdır. Türk milletini topyekün birarada tutma anlayışından doğmuştur.

O yüzden de, Türk milletinin saadet ve selametini, bütün beşeriyetin saadet ve selametinde görmüştür. Bu 1912'deki tüzükte de vardır, 1949'daki tüzükte de vardır, halen devam etmekte olan tüzükte de vardır. Ama burada yine ifade edeyim ki, milliyetçilik aleyhindeki yayınların etkisinde kalarak, birçok ‘milliyetçiyim’ diyen münevver bile, kendi iddiasını pek hatırlamamaktadır. Benim şimdi söylediğim bu esası, bu umdeyi hatırlamamaktadır.

Bizim Türk Ocakları'nın 100. yılı dolayısıyla başlattığımız bu faaliyetlerdeki birinci amacımız, bu milliyetçilik anlayışını tekrar hakim kılmaktır. Bütün insanlarımızın, bütün münevverlerimizin bu esas çerçevesinde biraraya gelmesini temin etmektir. O yüzden, bunun, üniversitelerimizde de yapılmasını arzu ettik. Geçen yıl İstanbul Üniversitesi ile yaptık, bu sene Marmara Üniversitesi ile yapıyoruz. Gelecek sene diğer üniversitelerimizle de yapacağız. Böylelikle akademik personelin, gençlerin bu anlayışı, yani milletinin saadet ve selametini bütün beşeriyetin saadet ve selametinde gören anlayışı iyice kavramalarını ve bunun mücadelesini vermelerini arzu ediyoruz.

“TÜRK OCAKLARI HEDEFİNE ULAŞMIŞTIR”

Türk Ocakları’nın kuruluş amacına ulaştığı belirten Cezmi Bayram, bundan sonraki hedeflerini de şöyle özetledi:

“Türk Ocakları birinci yüzyılda hedeflerine ulaşmıştır. Çünkü devletinin devamını istiyordu. Türk Ocakları'nın meydana getirdiği enerjiyle ve milli havayla I. Dünya Savaşı'nın kötü şartları içinde sürdürülen Milli Mücadele sonunda, elde edilebilecek coğrafya içinde devletin devamı sağlanmıştır.

Türk tarihi, Türk dili Türk medeniyeti üzerinde çalışmalar müesseselerle devam etmiştir. Kurumlar meydana gelmiştir, üniversitelerde kürsüler meydana gelmiştir. Bu alanlar Türk Ocakları'nın faaliyet alanından çıkmış, üniversitelerde, akademik alanların faaliyeti haline gelmiştir. O yüzden, 2. Yüzyılında Türk Ocakları, milletimizin önüne yeni bir "kızıl elma" koymuştur. Bu, insanlığın içinde bulunduğu medeniyet buhranını düşünerek, yeni bir medeniyet tasavvurunu insanlığa sunmaktır.

Burada da, dikkat edilirse, bütün insanlık söz konusudur. Çünkü, Türk Ocakları'nın uzunca bir süre, genel başkanlığını yapmış olan Profesör Osman Turan, bana göre, Türk Tarih Felsefesi, Türk tarihinin bir özeti sayılabilecek Türk Cihan Hakimiyeti Mefküresi Tarihi'nde şu ifadeyi kullanmaktadır: "Türk Cihan Hakimiyeti Mefküresi'nin üç temeli vardır; milli, İslami ve beşeri. Demek ki, Türk Cihan Hakimiyeti’nin ruhunda bu var. Oğuz Kağan da, biliyorsunuz, gök kubbeyi çadırı telakki etmektedir. O ne demektir? ‘Bütün insanlık bana emanettir. Bütün insalığın saadeti, selamet, refahı, adalet mekanizması.. hepsi beni zimmetimde’ demektir. Türk milleti Oğuz Kağan'dan itibaren böyle bir beşeriyet idealinin takipçisidir. Bu toplantıları üniversitelerimizde yapmamızın nedeni, üniversitelerimizin bu düşüncelere sahip çıkması, sanat, ilim vs alanlarınlarında bu yeni medeniyetin nasıl olması ve nasıl meydana gelmesi gerektiğini araştırmaktır.

Türk Ocakları teklif etti, Türk münevverlerine anlatıyoruz, ama bu sadece Türk münevverlerinin işi değildir. Bu, bütün Türk Dünyası'nın işidir, bu bütün İslam dünyasının işidir, bütün insanlığın işidir. O halde, uluslararası sempozyum yapmak suretiyle de, bu düşüncemizi bütün insanlığa anlatmaya çalışıyoruz. Ve oradan gelecek desteklerle bu mesele bütün dünyanın gündemine oturacaktır.”

Bunda iki türlü yarar gördüklerini belirten Bayram, Türkiye'nin 30 yıldır içinde yaşadığı terör belasından kurtulmak için alınan tedbirlerin yetmeyeceğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

 "Bizim milletimizin bir özelliği var, eğer dışa dönük bir idealin sahibi değilse, kendi kendisiyle kavga eder. İşte Cumhurbaşkanlığımızın forsunda bulunan 16 devleti başkaları yıkmamıştır; her birisi bir başka Türk hanedanı tarafından yıkılmıştır. Bugün içinde yaşadığımız problem de budur; kendi kendimizle kavga ediyoruz. O halde, milletimizi topyekün, gelecekte bir büyük ideali tesis etme şerefi etrafında birleştirmek, bugünkü problemin çözümüne çaredir.

İkincisi ise, insanlık için.. Biliyorsunuz, bugünkü medeniyet Batı medeniyeti, Kuzey küre 'Benim eserim' diyor ve bu medeniyeti kendi eseri saydığı için, bütün insanlığı sömürmeyi kendisi için hak görüyor. 19. Yüzyılda ortaya attığı ırk teori de bu sebepledir; ‘Ben üstüm ırkım, o halde siz bana itaat edeceksiniz.. Şimdi de ortaya attığı bütün teoriler kendi emperyalist emellerini, ideallerini gerçekleştirmeye bağlıdır. O halde insanlığı bu emperyalist emeller için kullanılan medeniyet anlayışından kurtarmak, adaleti esas alan, bütün insanlığın refahını, saadetini esas alan bir medeniyet anlayışını insanlığa sunmak gerekiyor.”

AZERBAYCAN MİLLETVEKİLİ GANİRE PAŞAYEVA: “KARDEŞ ÜLKELERDE ORTAK TÜRK TARİHİ OKUTULMALIDIR”

Türk Ocakları ile Marmara Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenledikleri “Avrasya'da Türk Dili ve Tarihi Eğitimi Uluslararası Sempozyumu”na onur konuğu olarak katılan Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva da yaptığı konuşmada ortak şuur oluşturmada tarhin ve kültürün önemini belirterek, kardeş ülklerde tarihçilerin ve edebiyetçıların katılımıyla Türk dili konuşan ülkelerin ortak alfabeye geçmeleri, ortak edebiyat ve tarih kitaplarının yazılmasını ve bütün Türk Dünyası okullarında bu ortak kitapların okutulması gerektiğini belirterek şöyle dedi:

“Türkdilli ülkelerin ortak tarih ve edebiyet kitaplarının yazılmasının ve okullarda bu ortak kitapların okutulmasının büyük önemi vardır. Gelecek nesillerin İsmail Gaspıralı’nın ‘Dilde, işde ve fikirde birlik” mefkûresinin etrafında birbirine daha çok sahip çıkması, birbirine destek vermesi ancak ortak alfabe ve ortak eğitimle mümkün olabilir.

Bu eğitim sistemi, ilk aşamada, Türkiye ve Azerbaycan’dan, Kazakistan ve Kırgızistan’dan başlatılarak diğer ülkelerin de katılımı sağlanmalıdır.

Tarihçilerin ve edebiyatçıların çalışmalarıyla öyle kitaplar yazılmalıdır ki, aynı dili konuşan ülkelerin çocukları, gençleri bunları okuduklarında, gerçek tarih ve kültür zenginliklerini görebilmelidirler. Bu amaçla yazılmış tarih ve edebiyat ders kitapları bizi birbirimize daha çok yakınlaştıracaktır.”
Azerbaycan Milletvekili Paşayeva Türk Dünyası üniversite müfredatındaki bir önemli eksikliğe de dikkat çekerek, “Türkdilli ülkelerin okullarında, üniversitelerinde Türk dili şiveleri Türk gençlerine öğretilmelidir. Bu kardeş ülkelerin biribirini tanımalarında ve yakınlaşmalarında çok önemli rol oynayacaktır” dedi.

Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, “Dilde birlik, işde birlik, fikirde birlik” mefküresi çerçevesinde işbirliği yapması gereken kardeş ülkeler arasında öğrenci değişiminin, gençler arasında iletişimi geliştirecek etkinlikler düzenlenmesinin önemini de vurguladı.

ÜÇ GÜN SÜREN SEMPOZYUMDA SUNULAN BİLDİRİLER KİTAPLAŞTIRILACAK

Türk Ocakları ile Marmara Üniversitesi’nin organize ettiği ve üç gün süren uluslararası sempozyumda sunulan bildiriler daha sonra kitap halinde yayınlanacak. Gelecek yıl yıl, aynı başlık altında gerçekleştirilecek sempozyumda da bu yıl yapılan önerilerin hangilerinin hayata geçirilebildiği konuşulacak.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI. ''TARİH KİTAPLARI GÖZDEN GEÇİRİLİYOR''

Milli Eğitim Bakanı Avcı, uluslararası olması nedeniyle, bu sempozyumda alınacak kararların, hem bakanlık hem de kardeş ülkelerin eğitim bakanlıklarında alınacak kararlarda, ortak tarih ve şive konusunda yol gösterici olacağını dile getirerek, şunları söyledi:
"Talim Terbiye Kurulumuz, ortak tarih ve tarih eğitimi konusunda çok köklü bir yeniden değerlendirme içerisinde. Her düzeydeki tarih kitaplarımız elden geçirilecek ve ne yazık ki bizi birleştirmesi beklenen, ancak tam tersi zaman zaman bizi ayıran ifadelerin bu kitaplardan temizlenmesi ve tüm millete hitap edecek, tüm milletin başarılarını ihtiva edecek tarih kitaplarının yazımı konusunda Talim Terbiye Kurulumuz çok kapsamlı bir çalışma içerisinde. İnşallah bu çalışmanın bundan sonraki merhalelerinde de bu sempozyumun, bu şölenin verimleriyle birlikte güzel bir iş birliği ortamı doğacak.”